ANGELIQ 28 FİLM TABLET Prospektüs

Angeliq®
Film kaplı tablet
Formülü
Her bir film kaplı tablet 1 mg estradiol, 2 mg drospirenon ayrıca yardımcı madde
olarak titanyum dioksit (E171) ve demir III oksit, kırmızı (E172) içerir.
Farmakolojik özellikleri
Farmakodinamik özellikleri
Estradiolün etkileri:
Angeliq kimyasal ve biyolojik açılardan endojen insan estradiolüne özdeş
sentezlenmiş 17 β-estradiol içerir. 17 β-estradiol menopozdaki kadınlarda estrogen
üretim kaybını telafi eder ve menopozal semptomları hafifletir. Estrogenler menopoz
veya overlerin çıkarılmasını takiben kemik kaybını önlerler.
Drospirenonun etkileri:
Drospirenon sentetik bir progestagendir. Estrogenler endometriyumun gelişmesini
desteklerken, siklus içinde progestagenle kombine edilmemiş estrogenler
endometriyal hiperplazi ve kanser riskini artırırlar. Progestagen ilavesi histerektomi
geçirmemiş kadınlarda estrogenin indüklediği endometriyal hiperplazi riskini azaltır,
ancak tamamen ortadan kaldırmaz.
Drospirenon aldosteron antagonist aktivitesi gösterir. Bu nedenle sodyum ve su
itrahında artış, potasyum itrahında azalma görülebilir.
Hayvan çalışmalarında drospirenon estrogenik, glukokortikoid veya antiglukokortikoid
etki göstermemiştir.
Klinik Çalışma Bilgisi:
• Estrogen yetmezliği semptomlarında iyileşme ve kanama paterni
Menopozal semptomların hafiflemesi tedavinin ilk birkaç haftasında gerçekleşmiştir.
Amenore tedavinin 10-12. aylarında kadınların % 73’ünde görülmüştür. Kadınlarda
kırılma kanaması ve/veya lekelenme tedavinin ilk üç ayında % 59, 10-12. aylarda %
27 oranında gözlenmiştir.
• Osteoporozun önlenmesi
Menopozdaki estrogen eksikliği artmış kemik döngüsü ve kemik kütlesinde azalma ile
birliktedir. Estrogenin kemik mineral yoğunluğuna etkisi doza bağlıdır. Osteoporozun
önlenmesi, tedavi sürdürüldüğü sürece devam eder. Hormon replasman tedavisi
(HRT) kesildikten sonra kemik kütle kaybı tedavi edilmemiş kadınlarla benzer oranda
olur.
WHI çalışması ve diğer çalışmaların meta–analizi HRT’nin ağırlıklı olarak sağlıklı
kadınlarda yalnız veya progestagenle kombine kullanımının kalça, omur ve diğer
osteoporotik kırıkların riskini azalttığını göstermiştir. HRT düşük kemik yoğunluğuna
sahip ve/veya yerleşmiş osteoporozu olan kadınlarda da kırıkları önleyebilir, ancak
bunun için sınırlı kanıt vardır.
Farmakokinetik özellikleri
• Drospirenon
Ağızdan alınan drospirenon hızla ve hemen hemen tümüyle absorbe edilir. İlacın
maksimum serum düzeyleri olan 21.9 ng/ml’ye Angeliq’in tekbir dozundan yaklaşık 1
saat sonra ulaşılır. Tekrarlayan uygulama sonrasında maksimum kararlı durum
konsantrasyonu olan 35.9 ng/ml’ye yaklaşık 10 gün sonra ulaşılır. Mutlak
biyoyararlanımı % 76-85 arasındadır. Aç ya da tok karnına alınımı, biyoyararlanımı
etkilememektedir.
Oral uygulama sonrasında serum drospirenon düzeyleri yaklaşık 35-39 saatlik
ortalama terminal yarılanma-ömrü ile karakterize iki faz halinde azalır. Drospirenon
serum albuminine bağlanır. SHBG’e (seks hormonu bağlayıcı globulin) ya da CBG’e
(kortikoid bağlayıcı globulin) bağlanmaz. Toplam serum ilaç konsantrasyonlarının
sadece % 3-5’i serbest steroid halinde bulunur. Drospirenonun dağılım hacmi
yaklaşık 3.7-4.2 l/kg’dır.
Plazmadaki ana metabolitleri drospirenonun asit formunda olup, farmakolojik olarak
inaktiftirler.
Drospirenonun serumdan klerens hızı yaklaşık 1.2-1.5 ml/dak/kg’dır. Drospirenon
sadece çok az miktarlarda değişmemiş olarak atılır. Yaklaşık 40 saatlik yarılanma
ömrü olan metabolitler halinde feçes ile ve idrarla 1.2-1.4 oranında atılır.
• Estradiol
Ağızdan alınan estradiol hızla ve hemen hemen tamamıyla absorbe edilir.
Absorpsiyon ve ilk karaciğer geçişi esnasında estradiol yoğun bir metabolizmaya
uğrayarak, estrogenin mutlak biyoyararlanımının oral uygulama sonrasında dozun
yaklaşık % 5’ine düşmesine neden olur. Yaklaşık 22 pg/ml maksimum
konsantrasyonlara Angeliq’in tek doz oral uygulamasından 6-8 saat sonrasında
ulaşılır. Aç ya da tok karnına alınımı estradiolün biyoyararlanımını etkilememektedir.
Angeliq’in oral uygulaması sonrasında estradiolün serum düzeylerinin 24 saatlik
uygulama aralığı içerisinde sadece göreceli olarak değiştiği gözlenmiştir.
Estradiol non-spesifik olarak serum albuminine ve spesifik olarak SHBG’e bağlanır.
Dolaşan estradiolün sadece yaklaşık %1-2’si serbest steroid olarak bulunur, % 40-
45’i SHBG’e bağlıdır.
Estradiol hızla metabolize edilir, estron ve estron sülfat yanında çok sayıda diğer
metabolitler ve konjugatlar oluşur.
Metabolik klerens yaklaşık 30 ml/dak/kg olarak bulunmuştur. Estradiol metabolitleri
idrar ve safra yoluyla yaklaşık 1 günlük yarılanma ömrü ile itrah edilir.
Angeliq’in günlük oral uygulaması sonrasında, kararlı durum estradiol
konsantrasyonlarına yaklaşık 5 gün içerisinde ulaşılır.
Endikasyonları
1 yıldan fazla süredir menopozda olan kadınlarda estrogen yetersizliğine bağlı
semptomların tedavisi için hormon replasmanı.
Postmenopozal osteoporozun önlenmesi (Bkz.Uyarılar/Önlemler).
65 yaşın üzerinde tedavi edilen kadınlarda deneyim sınırlıdır.
Kontrendikasyonları
• Tanı konmamış genital kanama
• Bilinen meme kanseri, hikayesi ya da şüphesi
• Bilinen veya şüphe edilen estrogen bağımlı malign tümörler (örn. endometriyum
kanseri)
• Tedavi edilmemiş endometriyal hiperplazi
• Aktif venöz tromboz veya öyküsü (derin ven trombozu, pulmoner embolizm)
• Aktif veya geçirilmiş arteriyel tromboemboli (örn. angina, miyokard enfarktüsü)
• Akut karaciğer hastalığı veya karaciğer fonksiyon testlerinin henüz normale
dönmediği karaciğer hastalığı öyküsü
• Porfiri
• Ağır böbrek yetmezliği veya akut böbrek yetmezliği
• Aktif ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı bilinen aşırı duyarlılık
Uyarılar / Önlemler
Postmenopozal semptomların tedavisi için, hormon replasmanına sadece yaşam
kalitesini negatif etkileyen semptomlar için başlanmalıdır. Tüm vakalar için risk-yarar
oranı en azından yıllık bazda dikkatli olarak değerlendirilmeli ve hormon
replasmanına sadece yararları risklere üstün geldiği sürece devam edilmelidir.
Hormon replasman tedavisine yeni başlarken veya tekrar başlayacak hastalardan
önce tam bir anamnez alınmalıdır. Fizik muayene (jinekolojik ve meme dahil olmak
üzere) hasta anamnezi ile “Kontrendikasyonlar” ve “Uyarılar/Önlemler” bölümleri
dikkate alınarak yapılmalıdır. Tedavi süresince her hastaya göre adapte edilmiş sıklık
ve içerikte periyodik incelemeler yapılması tavsiye edilir. Hastalar, memelerinde
hangi değişiklikler olduğunu doktor veya hemşireye haber vermeleri konusunda
bilgilendirilmelidirler. Mamografi de dahil olmak üzere incelemeler standart
prensiplere uygun olmalı ve her hasta için kişiselleştirilmelidirler.
Aşağıda belirtilen koşullardan herhangi biri mevcutsa, daha önce görülmüşlerse,
ve/veya gebelik veya önceki hormon tedavisi sırasında ağırlaşmışlarsa hastaların
yakından takip edilmeleri gerekir. Aşağıda belirtilen durumların Angeliq ile tedavi
sırasında tekrarlayabileceği veya kötüleşebileceği dikkate alınmalıdır:
• Leiomiyom (uterin fibroidler) veya endometriyozis
• Tromboembolik olay öyküsü veya risk faktörleri (aşağıya bakınız)
• Estrogene bağlı tümörler için risk faktörleri, örn. meme kanseri 1.derece
akrabalığı
• Hipertansiyon
• Karaciğer hastalıkları (örn. karaciğer adenomu)
• Damarsal tutulumu olan veya olmayan diabetes mellitus
• Kolelitiyazis
• Migren veya (ağır) baş ağrısı
• Sistemik lupus eritematozus
• Endometriyal hiperplazi öyküsü (aşağıya bakınız)
• Epilepsi
• Astım
• Otoskleroz
Tedavinin acilen kesilmesini gerektiren durumlar:
Tedavi bir kontrendikasyon farkedildiğinde ve aşağıdaki durumlarda kesilmelidir:
• Sarılık veya karaciğer fonksiyonlarında kötüleşme
• Kan basıncında belirgin yükselme
• Migren tipi baş ağrısının ortaya çıkması
• Gebelik
Endometriyal hiperplazi
Estrogenler uzun süre tek başına uygulandığında endometriyal hiperplazi ve kanser
riski artar (Bkz.Yan etkiler/Advers etkiler). Bir progestagenin siklus başına en azından
12 gün ilave edilmesi histerektomi geçirmemiş kadınlarda bu riski büyük ölçüde
azaltır.
Tedavinin ilk aylarında kırılma kanaması ve lekelenme görülebilir. Eğer kırılma
kanaması veya lekelenme tedavi başladıktan bir süre sonra görülürse veya tedavi
kesildikten sonra devam ediyorsa nedeni araştırılmalıdır. Bu araştırma endometriyal
malignansı ekarte etmek amacıyla endometriyal biyopsiyi de kapsayabilir.
Meme kanseri
Randomize plasebo kontrollü bir çalışma olan Women’s Health Initiative (WHI)
çalışması ve Million Women Study (MWS) araştırmasını da içeren epidemiyolojik
çalışmalar estrogen, estrogen-progestagen kombinasyonları veya tibolonun birkaç yıl
kullanımının meme kanseri oluşma riskini artırdığını bildirmiştir (Bkz.Yan
etkiler/advers etkiler).Tüm HRT için risk birkaç yıl kullanım ile belirgin hale gelmekte
ve kullanmaya devam edilmesi ile artmakta, ancak tedavinin kesilmesinden sonra
birkaç (en çok beş) yıl içinde eski durumuna dönmektedir.
MWS’de konjuge kısrak estrogenleri veya estradiol (E2) ile meme kanseri relatif
riskinin, progestagen tipinden bağımsız olarak ardışık veya sürekli bir progestagen
ilavesi yapıldığında daha büyük olduğu görülmüştür. Farklı uygulama yolları arasında
risk farkı saptanmamıştır.
WHI çalışmasında sürekli kombine konjuge kısrak estrogeni ve medroksiprogesteron
asetat ile plaseboya göre meme kanseri boyutları biraz daha büyük ve lokal lenf nodu
metastazları daha sık bulunmuştur.
Hormon replasman tedavisi, özellikle estrogen-progestagen kombinasyonu
mamografik görüntülerde yoğunluk artışına yol açarak meme kanserinin radyolojik
bulgularını olumsuz etkileyebilirler.
Venöz tromboembolizm
HRT venöz tromboembolizm (VTE: derin ven trombozu veya pulmoner emboli)
gelişmesine ilişkin daha yüksek relatif risk oluşturabilir. Bir randomize kontrollü
çalışmada ve epidemiyolojik çalışmalarda, HRT kullananlarda kullanmayanlara göre
risk iki-üç kat daha fazla bulunmuştur.
HRT kullanmayanlarda 5 yıllık bir dönemde VTE görülme sıklığı 50-59 yaşları
arasındaki 1000 kadın için 3 ve 60-69 yaşları arasında 1000 kadın için 8 vakadır.
Sağlıklı kadınlarda 5 yıllık bir HRT kullanımı ile görülecek ilave VTE vakaların sayısı
50-59 yaşları arasında 1000 kadın için 2 ila 6 (en yakın tahmin = 4), 60-69 yaşları
arasında ise 5 ila 15 (en yakın tahmin = 9) arasındadır. Bu olayın HRT kullanımının
ilk yılında görülme olasılığı sonrasına göre daha yüksektir.
VTE için genellikle tanımlanan risk faktörleri, kişisel öykü veya aile öyküsü, aşırı
şişmanlık (vücut kütle indeksi > 30kg/m2) ve sistemik lupus eritematozusdur. VTE
gelişiminde variköz venlerin olası rolü hakkında henüz ortak bir görüş
bulunmamaktadır.
VTE öyküsü veya bilinen trombofilik durumu olan hastalar VTE için yüksek risk
taşırlar. HRT bu riski artırabilir. Kişisel ve ailevi tromboembolik olay öyküsünün veya
tekrarlayan spontan düşüklerin trombofilik bir predispozisyonu ekarte etmek için iyi
sorgulanmaları gerekir. Bu gibi hastalarda ayrıntılı trombofilik faktör araştırması
yapılmadıkça veya antikoagülan tedavi başlanmadıkça HRT uygulaması kontrendike
olarak değerlendirilmelidir. Antikoagülan tedavi başlanmış olan kadınlarda HRT’nin
fayda-risk oranı dikkatle değerlendirilmelidir.
VTE riski uzun süreli immobilizasyon, majör travma veya majör cerrahi girişim ile
geçici olarak artabilir. Tüm postoperatif hastalarda olduğu gibi cerrahi sonrası VTE
gelişiminin önlenmesine hassasiyet gösterilmelidir. Özellikle abdominal veya alt
ekstremiteleri kapsayan ortopedik operasyonlar sonrası uzamış immobilizasyon
durumlarında şayet mümkün ise elektif cerrahinin 4-6 hafta öncesinde HRT’ye ara
verilmesine dikkat edilmelidir. Tedaviye hasta tamamen mobilize olana dek tekrar
başlanmamalıdır.
Tedavi başladıktan sonra VTE gelişirse ilaç kesilmelidir. Hastaların potansiyel
tromboembolik semptomların farkına varmaları durumunda (örn. bir bacağın ağrılı
şişmesi, göğüste ani ağrı, dispne) acilen doktorlarına başvurmalarının gerekliliği
kendilerine anlatılmalıdır.
Koroner arter hastalığı
Sürekli kombine konjuge estrogenler ve medroksiprogesteron asetat (MPA) ile
yapılmış randomize kontrollü çalışmalarda kardiyovasküler bir yarar gösterilmemiştir.
İki geniş klinik çalışma (WHI ve HERS: Heart and estrogen/progestin replacement
study) ile ilk yıl için kardiyovasküler morbidite riskinde olası bir artış gösterilmiş, genel
bir yarar bulunmamıştır. Diğer HRT ürünler ile kardiyovasküler morbidite veya
mortaliteye etkilerinin incelendiği randomize kontrollü çalışmalarda sadece sınırlı veri
mevcuttur. Bu nedenle bu bulguların diğer HRT ürünleri için geçerli olup olmayacağı
belirsizdir.
Stroke – İnme
Büyük bir randomize klinik çalışma (WHI çalışması) sağlıklı kadınlarda sürekli
kombine konjuge estrogenler ve MPA tedavisinin, sekonder sonuç olarak, iskemik
inme riskini artırdığını göstermiştir. HRT kullanmayan kadınlarda 5 yıllık bir dönemde
inme görülme sıklığı 50-59 yaşları arasındaki 1000 kadın için yaklaşık 3 ve 60-69
yaşları arasında 1000 kadın için 11 vakadır. Kadınlarda 5 yıllık konjuge estrogen ve
MPA kullanımı ile görülecek ilave inme vakalarının sayısı 50-59 yaşları arasında
1000 kadın için 0 ila 3 (en yakın tahmin = 1) ve 60-69 yaşları arasında ise 1000 kadın
için 1 ila 9 (en yakın tahmin = 4) arasındadır. Bu artmış riskin diğer HRT ürünleri için
de geçerli olup olmadığı bilinmemektedir.
Over kanseri
Bazı epidemiyolojik çalışmalarda histerektomi geçirmiş kadınlarda sadece estrogen
içeren HRT ürünlerinin uzun süreli (en az 5-10 yıl) kullanımının over kanserinde risk
artışı ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Kombine HRT ürünlerinin uzun süre kullanımının
sadece estrogen içerenlere göre risk farklılığı yaratıp yaratmadığı bilinmemektedir.
Diğer durumlar
Estrogenler sıvı retansiyonuna neden olurlar, bu nedenle kardiyak veya renal
rahatsızlıkları olan hastaların dikkatle takip edilmeleri gerekir.
Trigliserid düzeyleri yüksek kadınlarda estrogen veya hormon replasman tedavileri
sırasında yakın takip gerekir. Bu gibi durumlarda, nadir vakada estrogen tedavisinin,
trigliserid düzeylerinin aşırı yükselmesine ve pankreatite yol açtığı bildirilmiştir.
Estrogenler tiroid bağlayıcı globulini (TBG) artırır, proteine bağlı iyod (PBI), T4
düzeyi (kolon veya radyoimmunoassay ile) veya T3 düzeyi (radyoimmunoassay ile)
ölçümleri ile belirlenebilecek dolaşımdaki total tiroid hormonunu artırır. TBG’nin
yükselişinin gösterdiği gibi T3 resin alışı azalır. Serbest T3 ve T4 konsantrasyonları
değişmez. Serumda kortikoid bağlayıcı globulin (CBG), seks hormonu bağlayıcı
globulin (SHBG) gibi diğer bağlayıcı proteinler yükselebilir, bu durum sırasıyla
dolaşımdaki kortikosteroidlerin ve seks steroidlerinin artışına yol açar. Serbest ve
biyolojik aktif hormon konsantrasyonları değişmez. Diğer plazma proteinleri
yükselebilirler (anjiyotensin/renin substratı, alfa-1-antitripsin, seruloplazmin).
Kognitif fonksiyon gelişimi için kesin kanıt yoktur. WHI çalışmasında 65 yaşından
sonra sürekli kombine estrogenler ve MPA kullanımının olası demans riskini
artırdığına dair bazı bulgular elde edilmiştir. Bu verilerin daha genç postmenopozal
hastalara veya diğer HRT ürünlerine uyarlanabilirliği bilinmemektedir.
Angeliq içindeki progestin zayıf potasyum tutucu özellik gösteren bir aldosteron
antagonistidir. Çoğu vakada potasyum düzeylerinde bir yükselme beklenmez.
Bununla birlikte hafif ve orta derecede böbrek bozukluğu olan hastaların katıldığı bir
klinik çalışmada drospirenonun potasyum tutucu tıbbi ürünler ile birlikte alımının
serum potasyum düzeylerini hafifçe, ancak belirgin olmayarak yükselttiği
görülmüştür. Renal yetmezliği olan hastalarda potasyum itrahı azalacağı, tedavi
öncesi serum potasyum düzeyleri üst referans aralığında olduğu ve özellikle de
birlikte potasyum tutucu ürünler kullanılacağı için ilk tedavi siklusunda serum
potasyum ölçümü tekrarları tavsiye edilmektedir (Bkz. İlaç etkileşmeleri).
Özellikle kloazma gravidarum öyküsü olan kadınlarda kloazma bazen gelişebilir.
Kloazmaya eğilimi olan kadınlar HRT kullanımı sırasında güneş ışığından veya
ultraviyole ışınlarından sakınmalıdır.
Gebelik ve laktasyon
Gebelik kategorisi X’tir.
Angeliq gebelik sırasında kullanılmamalıdır. Angeliq tedavisi sırasında gebelik
oluşursa tedavi hemen kesilmelidir. Drospirenon kullanımı sırasında görülen
gebeliklerle ilgili klinik veri yoktur. Hayvan çalışmalarında reprodüktif toksisite
görülmüştür. İnsanlar için potansiyel risk bilinmemektedir. Bugüne kadar yapılmış
epidemiyolojik çalışmaların sonuçları, gebeliği sırasında kazayla diğer
estrogen/progestagen kombinasyonlarına maruz kalmış kadınlarda teratojenik veya
fötotoksik bir etkiye işaret etmemektedir.
Angeliq emzirme sırasında kullanılmamalıdır.
Araç ve makina kullanımına etkisi
Araç ve makina kullanımı üzerine herhangi bir etki gözlenmemiştir.
Yan etkiler / Advers etkiler
Aşağıda Angeliq’in istenmeyen etkilerinin sıklık dereceleri gösterilmektedir. Bu sıklık
değerleri 4 Faz III klinik çalışma sırasında kaydedilmiş (n= 1532 kadın) ve en azından
“muhtemelen” Angeliq tedavisi ile ilişkili olarak değerlendirilmiş yan etki sıklıklarına
dayanmaktadır.
Tedavi esnasında kırılma kanaması ve lekelenme oldukça sıktır. Kanama sıklığı
tedavinin ilk birkaç ayı süresince azalır (Bkz.Farmakodinamik özellikleri). Meme
ağrısı yaklaşık her beş kadından birinde bildirilen çok sık görülen bir semptomdur.
(≥1/100 - <1/10)
Sık görülenler
Tüm vücut: Abdominal ağrı veya şişkinlik, asteni, ekstremite ağrısı
Sindirim sistemi: Bulantı
Sinir sistemi: Baş ağrısı, mizaç dalgalanmaları, sıcak basmaları, sinirlilik
Ürogenital ve meme: Uterus fibroidlerinde büyüme, serviksde neoplazm, lökore,
kırılma kanaması, iyi huylu meme neoplazisi, memede büyüme
Nadir görülenler (≥1/1000 - <1/100)
Tüm vücut: Sırt veya pelvis ağrısı, üşüme hissi, hastalık hissi
Kardiyovasküler sistem: Migren, hipertansiyon, göğüs ağrısı, çarpıntı, varis, venöz
tromboz, yüzeyel tromboflebit, vazodilatasyon
Sindirim sistemi: Gastrointestinal bozukluk, artmış iştah, karaciğer fonksiyon
testlerinde anormallik
Metabolizma ve beslenme: Genel veya lokalize ödem, kilo artışı, hiperlipemi
Kas iskelet sistemi: Kas krampları, artralji
Sinir sistemi: Uykusuzluk, baş dönmesi , libido azalması, bozulmuş konsantrasyon,
parestezi, artmış terleme, anksiyete, ağız kuruluğu, vertigo
Solunum sistemi: Dispne
Deri ve ekleri: Alopezi, deri veya saç rahatsızlığı, hirsutizm
Duyular: Tat almada bozukluk
Ürogenital ve meme: Vulvovaginit, endometriyal veya servikal rahatsızlık,
dismenore, over kisti, idrar yolu enfeksiyonları veya inkontinans, memede gerginlik
Endometriyum kanseri
Uterusu olan kadınlarda endometriyal hiperplazi ve endometriyal kanser riski, siklus
içinde progestagenle kombine edilmemiş estrogen kullanım süresinin artması ile
artar. Estrogen tedavisine progesteronun eklenmesi bu artmış riski büyük ölçüde
düşürür.
Estrogen/progestagen tedavisi ile bağlantılı olarak bildirilmiş diğer advers
reaksiyonlar:
- Benign ve malign estrogen bağımlı neoplaziler, örn. endometriyal kanser
- Venöz tromboembolizm, örn. derin bacak veya pelvis venöz trombozu ve
pulmoner emboli, HRT kullananlar arasında kullanmayanlara göre daha sıktır. (Bkz.
Kontrendikasyonlar ve Uyarılar/Önlemler).
- Miyokard enfarktüsü ve inme
- Safra kesesi hastalığı
- Deri ve ciltaltı doku rahatsızlıkları: kloazma, eritema multiforme, eritema nodozum,
vasküler purpura
- Muhtemelen demans (Bkz. Uyarılar/Önlemler)
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İlaç etkileşmeleri
• Diğer ilaçların Angeliq üzerine etkileri
Estrogenlerin (ve progestagenlerin) metabolizmaları ilaçları metabolize eden
enzimleri (özellikle sitokrom P450 enzimlerini indükleyen fenobarbital, fenitoin,
karbamazepin gibi antikonvülsifler ve rifampisin, rifabutin, nevirapin, efavirenz gibi
antibiyotikler) indükledikleri bilinen maddeler ile birlikte kullanıldığında hızlanabilir.
Ritonavir ve nelfinafir güçlü inhibitör olarak bilinmelerine karşın steroid hormonlarla
kullanıldıklarında indükleyici özellik gösterirler. St.John’s wort (Sarı Kantaron otu -
Hypericum perforatum) içeren bitkisel preparatlar estrogenlerin (ve progestagenlerin)
metabolizmasını indükleyebilirler.
Estrogen ve progestagenlerin metabolizmalarının artışı klinik olarak etkilerinin
azalmasına ve uterus kanama profilinde değişikliklere neden olur.
Drospirenonun esas metabolitleri sitokrom P450 sisteminden bağımsız olarak
meydana gelirler. Bu nedenle bu enzim sisteminin inhibitörlerinin drospirenon
metabolizmasını etkilemeleri beklenmez.
• Angeliq’in diğer ilaçlarla etkileşmesi
İn vitro enzim inhibisyonu çalışmalarına ve omeprazolün işaretleyici madde olarak
kullanıldığı kadın gönüllülerde yapılan bir in vivo ilaç-ilaç etkileşimi çalışmasına göre,
drospirenon birlikte alınan ilaçların plazma düzeylerini artırma potansiyeli göstermez.
• Renal yetmezliği olmayan hastalarda drospirenonun ACE-inhibitörleri veya
nonsteroid antienflamatuvarlar ile birlikte kullanımı serum potasyumu üzerine belirgin
bir etki yapmamıştır. Bununla beraber Angeliq’in aldosteron antagonistleri veya
potasyum tutucu diüretiklerle birlikte kullanımı araştırılmamıştır. Bu durumda serum
potasyumu ilk tedavi siklusunda ölçülmelidir (Bkz. Uyarılar/Önlemler).
Kullanım şekli ve dozu
HRT almayan ya da başka bir sürekli kombine ürün almakta olan kadınlar tedaviye
herhangi bir zaman başlayabilirler. Siklik, ardışık kombine HRT kullanmakta olan
kadınlar tedaviye, bir önceki tedavi rejiminin bitmesini takip eden gün başlamalıdırlar.
• Doz
Hergün bir tablet alınır. Her bir paket 28 günlük tedavi içindir.
• Uygulama
Tabletler gıda alımından bağımsız, bir miktar su ile tam olarak yutulur. Tedavi
süreklidir, bir sonraki pakete ara vermeden geçilmelidir. Tabletler tercihen her gün
aynı saatte alınmalıdır. Bir tabletin unutulması durumunda mümkün olan en kısa
zamanda yeni bir tablet alınmalıdır. 24 saatten fazla gecikmenin olması durumunda
ek tablet alımı gerekmez. Çok sayıda tablet unutulması kanamalara neden olabilir.
Postmenopozal semptomların tedavisine başlama ve devam için en düşük etkin doz
en kısa süre ile kullanılmalıdır (Bkz. Uyarılar/Önlemler).
Doz aşımı
Klinik çalışmalarda, erkek gönüllülerde 100 mg’a kadar drospirenon dozları iyi tolere
edilmiştir. Kombine oral kontraseptifler ile olan genel deneyime göre olası
semptomlar bulantı, kusma ve -genç kızlar ve bazı kadınlarda- vajinal kanamadır.
Spesifik antidotu bulunmamaktadır, dolayısıyla tedavi semptomatik olmalıdır.
Saklama koşulu
30oC’nin altında oda sıcaklığında ve çocukların erişemeyeceği yerlerde saklayınız.
Ticari takdim şekli
28 film kaplı tablet içeren takvimli blister ambalaj
İmal yeri: Schering AG, Almanya
Ruhsat tarihi : 17.03.2004
Ruhsat no : 115/84
Ruhsat sahibi : Schering Alman İlaç ve Ecza Tic. Ltd. Şti.
34668 Üsküdar-İstanbul
Reçete ile satılır.
Prospektüs onay tarihi: 03.11.2006


İlacabak Logo


Önemli Uyarı : İlacabak.com Sitemizde ilaç satışı, ilaç temini veya ilaç promosyonu gibi bir faaliyetimiz yoktur. Ayrıca sitemiz üzerinde tıbbi konularda yardım veya danışma hizmeti de verilmemektedir. Sitede yer alan tüm bilgiler hasta ve doktorların ilaçlar hakkında bilgi sahibi olması için hazırlanmıştır. Sitemizdeki bilgilerin eksik veya güncellenmemiş olmasından sitemiz yasal sorumluluk altında değildir. Siteye giren kullanıcılarımız bu koşulları kabul etmiş sayılır. İlaç kullanmadan önce, lütfen doktorunuza danışınız.

İlacabak sosyal medyada :
İlacabak Twitter Sayfası İlacabak İnstagram Sayfası İlacabak Facebook Sayfası

© 2005 - 2022 İlacabak.com. Her hakkı saklıdır.