Yale Üniversitesi'nden kıdemli araştırmacı Nick Turk-Browne; "İstatistiksel öğrenme, etrafımızdaki dünyadaki yapıyı çıkarmakla ilgilidir. Bu, dil, görme, kavramlar ve daha fazlasının gelişimi için kritik öneme sahiptir" didedi. Bir örnekte araştırmacılar, epizodik belleğin şehir dışından gelen ziyaretçilerle belirli bir Tayland yemeğini paylaşmayı yakalayacağını, istatistiksel öğrenmenin ise restoranların nasıl göründüğünü, belirli mutfakların nerede bulunabileceğini veya bir kişinin oturduktan ne kadar sonra yemeğinin servis edilmesini bekleyebileceğini izleyeceğini söyledi. Araştırmacılar, bu nedenle bebeklerin daha sonra çocuk veya yetişkin olarak hatırlayabilecekleri belirli anılar oluşturma olasılığının daha düşük olduğu sonucuna vardı.
Peki bebekler bu anıları nasıl oluşturuyor ve neden kalıcı olmuyorlar? Bir olasılık, bebeğin epizodik anılarının uzun süreli depolamaya dönüştürülmemesi ve bu nedenle basitçe kaybolmasıdır. Bir diğer fikir de anıların hala orada olması, uykuda ve kodlanmış bir şekilde yatması ve onlara erişemememizdir. Turk-Browne, "Çocukluk döneminde hipokampal anıların dayanıklılığını izlemek için çalışıyoruz ve hatta erişilemez olmalarına rağmen yetişkinliğe kadar bir şekilde devam edebilecekleri gibi radikal, neredeyse bilimkurgusal bir olasılığı bile düşünmeye başlıyoruz".
Makalenin/Haberin İngilizce versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz.
Haber Yayınlanma Tarihi : 23.03.2025
Haberi Sosyal Medyada Paylaş:

